İş hayatında işçi ve işveren tarafında karşılıklı güven en önemli unsurlardan biridir. Bu güven de hukuk yoluyla sağlanan karşılıklı yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile sağlanmaktadır. Her iki taraf için de koruyucu tedbirler içeren kanun ve yönetmeliklere istinaden art niyetli durumlarda tazminat hakkı doğmaktadır. İşçi tarafında daha çok ihbar ve kıdem tazminatları ön plana çıkarken kötü niyet tazminatı genel olarak bilinmemektedir. Bu durumda “Kötü niyet tazminatı nedir ve kötü niyet tazminatı hangi koşullarda verilir?” sorularının yanıtlarının merak edilmesi, son derece doğaldır.
Kötü Niyet Tazminatı Nedir?
İş güvencesinden faydalanamayan işçilerin, süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyet sebebiyle feshedilmesi sonucunda kötü niyet tazminatı yaptırımı uygulanmaktadır. Kötü niyet tazminatı İş Hukuku ile belirlenmiş ve 4857 sayılı İş Kanunu 17. maddesi ile koruma altına alınmıştır.
Madde 17 – Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri; a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, Feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir. Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.
Kötü Niyet Tazminatı Hangi Durumlarda Ödenir?
İlgili kanunda hangi durumların kötü niyet olarak değerlendirileceği belirtilmemiştir. Fakat işçinin işveren hakkında şikayetçi olması, işverene dava açması, işveren aleyhinde şahitlik yapması gibi çeşitli örnekler verilmiştir. İşveren tarafından dürüst olmadan ve iyi niyet ihlali yapılarak sözleşmenin sona erdirilmesi durumunda talep edilebilmektedir. Fakat 30 kişiden daha fazla işçi çalışan iş yerlerinde, en az 6 aydır çalışan kıdemli işçiler bu tazminattan faydalanma hakkına sahip değildir. 4857 sayılı İş Kanunu 32. madde birinci fıkrasında belirtildiği üzere işçinin menfaatleri göz önüne alınır.
Madde 32. 1. Fıkra – İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.
Hem ihbar hem de kötü niyet görülen durumlarda iki tazminat ayrı ayrı hesaplanıp işçiye ödemesi yapılır.