Boşanma talebiyle mahkemeye başvuran eşlerin farklı durumlarda farklı gerekçeler öne sürdükleri görülmektedir. Kimi zaman, bu gerekçelerden biri de hakarettir. Bu durumda “Eşe hakaret boşanma nedeni midir?” sorusunun cevabı evet olmaktadır.
Eşlerden birinin diğerine hakaret etmesi, bir boşanma nedeni olarak mahkemelerce kabul edilmektedir. Ancak hakarete maruz kalan tarafın bu hakareti ispat edebiliyor olması gerekmektedir. Sözlü hakaret veya SMS, e-mail gibi yollarla edilen yazılı hakaretin ispat edilmesi gerekmektedir.
Eşe Hakaret Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Tazminat
Eşe hakaret eden tarafın bu fiili ispat edilmesi durumunda ise mağdurun manevi zararının tazmin edilmesine hüküm verilebilmektedir. Mahkemenin verdiği “tarafların eşit kusurlu olduğu ve tazminata yer olmadığı” kararının benzer nedenlerle Yargıtay tarafından bozulduğu görülmektedir. Buna emsal teşkil eden bir karar aşağıda yer almaktadır.
Yargıtay Kararı – HGK., E. 2017/1932 K. 2019/568 T. 16.5.2019
Taraflar arasında görülen “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.07.2013 tarih ve 2012/264 E., 2013/545 K. sayılı karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.06.2014 tarih ve 2014/2061 E,. 2014/13248 K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının lehine hükmedilen nafakanın miktarlarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece “boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu” kabul edilmiş ve davacının tazminat istekleri bu sebeple reddedilmiştir. Oysa, davalının eşine “köpek, şerefsiz, çingene, mahalle karısı, kültürsüz, seviyesiz” şeklinde sözler söyleyerek devamlı aşağıladığı ve küfürlü sözler sarfettiği, sık sık alkol alıp, evdeki eşyalara zarar verdiği, davacının da kocasından “tiksindiğini” söylediği, çocuklarına “eşek oğlu eşek” dediği, eşinin hastalığında onunla ilgilenmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının, davacıya göre baskın kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu sayılmaları ve buna bağlı olarak davacının tazminat taleplerinin reddi doğru bulunmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, az kusurlu olan davacı yararına Türk Medeni Kanununun 174/1 ve 2. maddeleri gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir etmekten ibarettir. Bu husus nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme sonucu davacının tazminat isteklerinin reddi isabetsizdir….”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Eşe Hakaretin İspatı
Eşe hakaret etmenin boşanma sebebi olabilmesi için ispat edilebilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkeme, eşler arasında geçekleşen mesajlaşmaların vs. yazılı belgelerini incelemeyi talep edebilir veya şahitlerin beyanlarına başvurma yoluna gidebilir.
Burada bilinmesi gereken bir diğer şey de yalnızca eşe hakaretin boşanma nedeni olmadığıdır. Eşe hakaret edilmesine izin vermek de benzer bir boşanma sebebidir. Ancak hakaretlerin devamlılığı, hakarete eşlik eden diğer söz ve davranışlar yargılama sürecini etkilemektedir. Bu süreci en az hasarla atlatabilmek için profesyonel bir avukat hizmeti alınması önerilmektedir.