Apartman Yöneticisi Avukata Vekalet Verebilir mi?

Apartman yöneticisi olmak birçok maddi ve manevi sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Özellikle ısınma ve güvenlik gibi başat hizmetlerin sağlandığı apartman yahut sitelerde aidat ödemesi her ay konutta oturan ailelerden ya da kişilerden tahsil edilmektedir. Bu tahsilat aylık olarak önceden belirlenen bir fiyat üzerinden yapılmaktadır ve genellikle ayın belirlenen bir gününde ödenmektedir. “Apartman yöneticisi avukata vekalet verebilir mi?” sorusu bir apartman yahut sitenin yönetiminde olan kişi yahut kişilerin ödeme vb. problemler halinde yasal yollara başvurmadan önce sordukları bir sorudur.

Apartman Yöneticisinin Avukata Vekalet Verme Koşulu

Apartman yöneticisinin avukata vekalet vermesi durumu aidat vb. giderlerin ödemesinin gecikmesi yahut hiç yapılmaması durumlarında ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda apartman yöneticisi yahut site yönetimi bir avukata vekalet vererek icra yolu ile ödemenin alınmasını talep edebilmektedirler. Ancak bunun için apartman yöneticisi ya da site yönetiminin kat maliklerinden yetki alması koşulu sağlanmalıdır.  Bu yetki resmi bir belge ile sağlanmak zorunda olup, gerektiğinde ilgili mercilere beyan edilmek üzere saklanmalıdır. Bu belge sağlanmadığı takdirde kat maliklerinin yetkisi olmadan yönetici icra yolu ile maddi karşılığı almak üzere avukata vekalet verme yetkisi bulunmamaktadır.

Apartman Yöneticisinin Avukata Vekalet Vermesi Hakkındaki Emsal Karar

Şimdi konuyu daha detaylı ve daha yakından incelemek için örnek Yargıtay kararına bakalım:

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ                          
E. 1998/5620
K. 1998/7052
T. 11.6.1998
• MAHKEMEYE İBRAZ EDİLECEK VEKALETNAME (Resmen Düzenlenmiş Olması)
• VEKALETNAMENİN MÜSTENİDATI (Resmi Şekilde Düzenlenmesinin Gerekli Olması)
1086/m.65
ÖZET: Mahkemeye ibraz edilecek vekaletnamenin resmen düzenlenmiş olması gerektiğinden, bunun müstenidatının da resmi bir şekilde düzenlenmiş olması zorunludur.

DAVA: Dava dilekçesinde eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

KARAR: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davada uyuşmazlık konusu olan hususlar anagayrimenkulde projeye aykırı müdahalelerin önlenmesine ve eski hale getirilmesine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun hükümlerine göre böyle bir dava, ancak kat maliklerinden biri tarafından veya kat malikleri kurulunca yetkili kılınmış yönetici tarafından açılabilir.

Dosya içerisinde yöneticilere dava açma yetkisi verildiğini bildiren 22.4.1993 tarihli geçici divan başkanı imzalı bir yazı mevcut ise de, dava, kat maliki ve yönetici olmadığı anlaşılan İ. E.’ın verdiği vekaletnameye istinaden Avukat S. K. tarafından açılmıştır. Dosyada ayrıca, vekaleti İ. E.’a devreden 30.4.1993 tarihli yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanmış bir belge mevcut ise de, bu belge resmi olarak düzenlenmemiş bulunduğundan, buna istinaden İ. E., avukata yönetici adına vekalet veremez. Dava açmak üzere yetkili kılınmış bir yönetici, davayı bizzat açmadığı takdirde, davayı açmak üzere avukata resmen düzenlenmiş vekaletname verebilir ise de, kat malikleri kurulundan aldığı yetkiyi, avukat olmayan birine davayı açmak üzere devredemez.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 65.Maddesi hükmü uyarınca, mahkemeye ibraz edilecek vekaletnamenin resmen düzenlenmiş olması gerektiğinden, bunun müstenidatının da ( yöneticinin üçüncü şahsa verdiği vekaletname ) resmi bir şekilde düzenlenmiş olması zorunludur.

Öncelikle, bu eksikliğin giderilmesi yönünden davayı açan avukata mehil verilip yasa hükmü gereği yerine getirilmekle beraber yöneticiye dava açmak üzere yetki veren kat malikleri kurulu kararı da dosyaya getirtilmeli ve yukarıda açıklandığı gibi kat malikleri kurulunun ( yönetim kurulu değil ) verdiği yetki belgelendirilmelidir.

Bu hususlar ile davalının yasal aktif husumet ehliyeti ve avukatın vekaleten dava açma yetkisi belirlenmeden davaya devam edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.

Bu örnek karardan da anlaşılacağı üzere, apartman yöneticisi avukata kat maliklerinin yetkisini resmi bir belge şeklinde almak koşuluyla vekalet verebilmektedir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir